Mekansız Forum ~ Mekansızların Yeni Mekanı
Forumumuzdan Yararlanabilmeniz için Üye Olmanız Gerekmektedir.. Üye Olmayan Misafirlerimiz Resim-Video ve Linkleri Görememektedir...

Lütfen 10 Saniyenizi Ayırarak Üye Olunuz....
Mekansız Forum ~ Mekansızların Yeni Mekanı
Forumumuzdan Yararlanabilmeniz için Üye Olmanız Gerekmektedir.. Üye Olmayan Misafirlerimiz Resim-Video ve Linkleri Görememektedir...

Lütfen 10 Saniyenizi Ayırarak Üye Olunuz....
Mekansız Forum ~ Mekansızların Yeni Mekanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Mekansız Forum ~ Mekansızların Yeni Mekanı
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Türkiye Cumhuriyeti (4.Bölüm)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
tequila1
® ADMİNİSTRATÖR ®
® ADMİNİSTRATÖR ®
tequila1


Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 21/12/09
Yaş : 38
Nerden : İzmir

Türkiye Cumhuriyeti (4.Bölüm) Empty
MesajKonu: Türkiye Cumhuriyeti (4.Bölüm)   Türkiye Cumhuriyeti (4.Bölüm) I_icon_minitimePtsi Ara. 21, 2009 5:04 pm

[color=red]Türkiye Cumhuriyeti (4.Bölüm) [/color

Yeni harflerin kabulü ile birlikte bütün yurtta eğitim-öğretim seferberliği başlatıldı.1 Ocak 1929 tarihinde Millet Mektepleri açıldı. 31 Mayıs 1933′te İstanbul Dar’ül Fünun’u kaldırılarak yeni bir üniversite kurulması kararlaştırıldı.




Türk Tarih Tezi; Tarih, insanların zaman ve mekân itibarıyla geçirdikleri gelişmeleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen ilim dalıdır. Tarih gerçeklerin ortaya çıkmasına yarar. Tarihi zengin bir millet güçlüdür. Güçlü bir milletin oluşması manevî miraslarına sahip çıkmasıyla mümkündür.




“Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır”.

Mustafa Kemal Paşa eksik ve yanlış gördüğü tarih anlayışını değiştirerek yeni ve doğru bir tarih anlayışı getirmek istemiştir. Bu amaçla Türk tarihi üzerinde çalışmalar yapmak üzere 15 Nisan 1931′de “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) ” kuruldu. 1932′de Ankara’da tarihçilerin katıldığı ilk “Türk Tarih Kongresi” toplandı ve “Türk tarih tezi” bu kongrede tartışıldı.




Kongre sonucu ortaya çıkan yeni tarih tezi şöyledir; “Türk milletinin tarihi şimdiye kadar yazıldığı gibi yalnız Osmanlı tarihinden ibaret değildir. Türk’ün tarihi çok daha eskidir ve temasta bulunduğu milletlerin medeniyetleri üzerine tesir etmiţtir.”




Mustafa Kemal Paşanın tarih ilmine bu kadar çok değer vermesinin nedeni, tarihi, devletin ilerlemesi ve modernleşmesi için manevî bir destek olarak görmüş ve kullanmış olmasıdır. Ona göre Millî Mücadele sonrasında Türk halkı benliğini bulabilmesi için en güvenilir vasıtayı tarih ilmînden almıştır.




Türk Dili İnkılâbı; Dil İnkılâbı,Türk İnkılâbının temel prensiplerine de uygun olarak dilde millileştirme ve bu akıma güç kazandırma inkılâbıdır.

Harf İnkılâbı’nın olumlu sonuçlar vermesi üzerine 12 Temmuz 1932′de “Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu)” kuruldu. Cemiyetin amacı Türkçenin sözlük, terim, dil bilgisi, cümle bilgisi, etimoloji konularını inceleyerek Türkçenin geliştirilmesine çalışmaktır.




Cemiyetin çalışmalarıyla halk dilinde yaşayan kelimeler dilimize tekrar kazandırıldı. Konuşma dili ile yazı dili arasındaki ayrılıklar ortadan kaldırıldı. İnkılâplar içerisinde “Türklük şuurunu” en fazla geliştirmeye yarayan, dilimiz üzerinde yapılan bu çalışmalardır.




Mustafa Kemal Paţa, Türk dilindeki gerekli gelişmenin önemini 1932′deki şu konuşması ile ifade etmektedir:

“Millî Kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel direği olarak temin edeceğiz. Türk dilinin kendi benliğine,aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için,bütün devlet teşkilatımızın dikkatli,alakalı olmasını isteriz”.




Şapka İnkılâbı ve Kılık-Kıyafet Değişimi; 1925 yılında yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal Paşa 24 Ağustos 1925′te Kastamonu ve İnebolu’ya yaptığı seyahatinde şapka, kılık-kıyafet konusunda halkla konuştu. Halka giydikleri kıyafetin millî olmadığını daha medeni bir görüntüye bürünülmesi gerektiğini anlattı. Giydiği şapkayı ve kıyafetini halka göstererek buna uyulmasının gereği üzerinde durdu. Çünkü Mustafa Kemal Paşa batı medeniyetinin bir bütün olarak ele alınmasını ve bunun bir gereği olarak da medenî kıyafetin kabul ve tatbik edilmesini istiyordu.

2 Eylül 1925′de Bakanlar Kurulu memurlara şapka giydirilmesi için bir kararname yayımladı. Ancak, Meclis bu kararnameyi anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kabul etmek istememiştir. Bu gelişmelerin ardından TBMM 25 Kasım 1925 tarihinde 671 sayı ile şapka giyilmesi hakkındaki kanunu kabul etti. Yine 2 Eylül 1925′de cübbe ve sarık giymek, din adamlarının dışındaki kimselere yasak edilmiţtir.




3 Aralık 1934 tarihînde de 2596 sayılı kanunla din adamlarının, dinî kıyafetlerini sadece ibadet yerlerinde giyecekleri tespit edilmiş, en yüksek düzeydeki din görevlisi bu uygulamanın dışında bırakılmıştır.




Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması; Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos 1925′de Kastamonu’da yaptığı bir konuşmada tekke ve zaviyelerin kapatılmasını ve tarikatların kaldırılmasının lüzumundan bahsederek “En doğru, en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir” şeklindeki sözleriyle halka akılcı olan yolu göstermiţtir.




30 Kasım 1925 tarihli bir kanunla tekke, zaviye ve türbeler kapatılmış ve birtakım unvanların kullanılması yasaklanmıştır.




Milletlerarası Takvim ve Saatin,Yeni Rakamların Kabulü ve Ölçülerde Değişiklik; Osmanlı Devleti döneminde uygulanan Hicri ve Rumi takvimler üzerinde Meşrutiyet’le birlikte yeni düzenlemeler yapılmak istendiyse de başarı sağlanamamıştı. 26 Aralık 1925′te kabul edilen bir kanunla Hicrî ve Rumî takvim kaldırılarak Milâdî takvim ve milletler arası saat uygulaması kabul edilmiţtir.




26 Mart 1931 tarihinde çıkarılan 1782 sayılı kanunla da arşın, endaze, okka, çeki gibi bölgelere göre farklılık arz eden birimler kaldırılarak Avrupa’dan alınan metre ve kilo gibi uzunluk ve ağırlık ölçüleri kabul edilmiştir.




Bu değişiklikler gerek ülke içinde, gerekse milletler arası ilişkilerde önemli kolaylıklar sağlamıştır.




Soyadı Kanunu’nun Kabulü ve Eski Unvanların Kaldırılması; Gerek toplumsal ilişkilerde, gerekse nüfus işlerinde meydana gelen karışıklıkları önlemek amacıyla 21 Haziran 1934′te “Soyadı Kanunu” kabul edilmiştir.

Soyadı Kanunu ile Türkler kendi adından başka bir de soyadı alacaktı. Soyadları Türkçe olacak, yabancı ırk ve millet adları ile ahlâka aykırı soyadı kullanılmayacaktı.




TBMM Mustafa Kemal Paşaya 24 Kasım 1934′te ” Atatürk” soyadını vermiş, 17 Aralık 1934′de ise bu soyadını başkası tarafından alınmamasını kararlaştırmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Türkiye Cumhuriyeti (4.Bölüm)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türkiye Cumhuriyeti (2.Bölüm)
» Türkiye Cumhuriyeti (3.Bölüm)
» Türkiye Cumhuriyeti (5.Bölüm)
» Türkiye Cumhuriyeti (6.Bölüm)
» Türkiye Cumhuriyeti (7.Bölüm)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mekansız Forum ~ Mekansızların Yeni Mekanı :: TARİH :: TÜRK TARİHİ-
Buraya geçin: